Bahar yerini yaza bırakıyor sonunda… Sabah serini daha
ılık önceki haftalara nazaran… Hırka almadan da çıkılabiliyor ve çimenlerin
nefis kokusu daha kuru bu aralar…
Kapıdan adımımı attığım an, güneşi yüzümde hisseder
hissetmez “bugün sıcak olacak” diyorum.
Okula kızları bırakıyoruz Ella’yla… O hep yanımda…
Okulun yanındaki parka gidiyoruz ilk iş ve sabah serininde koşturuyor biraz… Havasında
ise benimle oynuyor… Attığım topu getirmeyi öğrenemedi hala ve halimiz dışardan
bakana bir garip gözüküyor büyük ihtimalle… Köpeğinin ağzındaki topu canla
başla almaya çalışan insan profili oluveriyorum… O da bana sinirli köpek
sesleri çıkarıyor. Mutlu ve Mesuduz yani…
Ella’yla farklı bir rutin çizdim kendime… Papatya
kızımla, Paşa’mdan daha farklı…
Onları yürüttüğüm yerde yürütemiyorum Ella’yı mesela… Yürüdüğüm
an bir taş oturuyor boğazıma ve duygularım anında allak bullak…
Neyseki Ella çok komik bir kız ve hep güldürüyor beni… En
az Papatya kadar da hisli… Hemen biliyor ne zaman havam kaçtı, ne zaman
tatsızım…
Günler kızlarla yoğun bir de tabii… Bu kadında da boyna
bir köpek muhabbeti demeyin…
Selin 9 oldu geçen hafta…
Anneler Günü’nden bir gün evvel…
Derin 7 oldu Mart’ta…
Dilime bile zor birer tekerleme gibi onların yaşını
söylemek…
Biri 9, diğeri 7…
Zor iş annelik… Bu dünyaya iyi insan yetiştirmeye
çalışmak büyük sorumluluk… Birileri sanki büyüdükçe rahatlayacağıma dair bir
söz söylemişti ama ben gidişatın daha komplike bir hal aldığı inancındayım.
Zevkli mi haaa orası öyle, çok zevkli… Hele karşılıklı
sohbet halleri, sevgi sözcükleri, paylaşılanlar… Ama bu işin bir de drama kısmı
var tabii, o zor…
Neyse…
Hamilesi var, yeni anne olanı var… Bugün yorgunum, başka
zaman daha hafifleterek anlatırım.
Konuyu değiştirmek için hemen bir haber çıtlatacağım
burada…
Daha tarih ve
mekan netleşmese de; Temmuz’da İstanbul’da bir iki Workshop vermeyi planlıyorum
ve umarım kuşları en az benim kadar sevenler katılabilir…
Amaç; İstanbul’da
evinde kuş olmayan kimse kalmasın…
Herkese güzel bir hafta dileğimle…